11 Mart 2013 Pazartesi

SUGGESTİONLA NASIL TÜRKÇE ÖĞRETİLEBİLİR

YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE SUGGESTOPEDİANIN (TELKİN YÖNTEMİ) KULLANIMI
Adem İŞCAN•

Giriş
“Suggestion” ve “pedagogy” kelimelerinden oluşmuş olan dil öğretim yöntemi olan
“Suggestopedia”, eğitimsel öneri anlamına gelmektedir. Suggestopedia, insan beyni nasıl çalışır ve en
etkili şekilde nasıl öğrenebiliriz anlayışını esas almaktadır). Suggestopedia’nın kurucusu Georgi Lozanov,
bu yaklaşımda dil öğrenmenin diğer öğrenmelerden çok daha hızlı bir seviyede gerçekleştiği
görüşündedir. Lozanov, yetersizliğimizin sebebini öğrenmeye karşı koyduğumuz psikolojik engellere
bağlamaktadır.
Öğrenme yeteneğimizin sınırlanmasından, başarısız olmaktan ve öğrenmeyi
gerçekleştirememekten korktuğumuz için de sahip olduğumuz zihinsel kapasitemizi tam olarak
kullanmıyoruz. Lozanov’a göre zihinsel kapasitemizin sadece %5–10’unu kullanmaktayız. Zihinsel
kaynaklarımızı daha iyi şekilde kullanmak için, sahip olduğumuzu düşündüğümüz sınırlılıkların
kaldırılması gerekmektedir ((Lozanov, 1978; Akt., Hasra, 2007: 23).
Bu yöntemin temel amacı, öğrencilerin rahatlatılmış bir ortamda dil eğitimi almalarıdır. Bu
amaçla sınıf ortamı öğrencilerin rahat edebilecekleri şekilde hazırlanır.
Öğrenme sürecinde müzik önemli bir materyaldir. İletişimin ve öğrenmenin en iyi şekilde gerçekleşmesi için öğrencinin rahatına yönelik
her türlü düzenleme (oturma düzeni, ışık, müzik vb.) yapılabilir.
Bu yaklaşımda karşılıklı iletişim-
diyalog önemlidir. Bunun için öncelikle diyalog öğretmen tarafından gerekli açıklamalar yapılarak
okunur. Sonra, müzik eşliğinde vurgu ve tonlamalara dikkat edilerek tekrar okunur. En son aşamada ise
öğrenciler rahat bir şekilde otururlar, gözleri kapalı şekilde müzik eşliğinde diyalogu dinlerler ve hafızada
tutmaya çalışırlar. Suggestopedia yaklaşımında dinlerken öğrenme önemlidir ve bu yaklaşımda
canlandırma, drama, rol yapma gibi aktiviteler yoğun olarak kullanılır (Larsen-Freeman,1986: 73; Celce-
Murcia, 1991:3).
Bu araştırmanın amacı, dil öğretiminde yaygın biçimde kullanılan fakat Türkiye’de pek
tanınmayan suggestopedia (telkin) yöntemi ve bu yöntemin yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde nasıl
kullanılacağıyla ilgili bilgiler vermektir.
Suggestopedia (Telkin) Yönteminin İlkeleri
Suggestopedia yönteminde kullanılan ilkeler şunlardır:

1) Öğrenme, rahatlatılmış bir ortamda gerçekleşir.
2) Öğrenci, öğrenme ortamında bulunan dikkatini doğrudan yöneltmediği materyallerden de
öğrenebilir.

3) Öğrenci, öğretmenin otoritesine güvenir ve saygı duyarsa bilgiyi daha iyi kavrar.
4) Öğretmen, öğrencilerin sınıfta öğrenmeye karşı bazı psikolojik engellerle geldiklerini bilmeli ve
bunları ortadan kaldırmaya çalışma
lıdır.
5) Öğrencilerin hayal gücünü harekete geçirmek, öğrenmeye yardımcı olur.
6) Öğretmen, öğrencilerin başarılı öğrenciler olacakları konusunda kendilerine güvenmelerini
sağla
maya çalışmalıdır. Çünkü öğrenciler kendilerini ne kadar güvende hissederlerse o kadar iyi
öğrenirler.
7) Öğrenciler etkinlikler sırasında yeni kimlikler ve isimler edinirler. Bu, öğrencilerin kendilerini
güvende hissetmelerine ve daha rahat olmalarına imkân veri
r.
8) Öğrencilerin kendi hayatlarında kullanabilecekleri diyaloglar verilir. Çünkü öğrencilerin dikkati
dil yapısı üzerinde değil de iletişim süreci üzerinde olursa öğrenciler daha iyi öğrenirler.

9) Öğretmen, öğrenme ortamında “yapabileceklerinizde bir sınır yok” gibi olumlu önerilerde
bulunur.
10) Öğretmen, grameri ve kelime bilgisini anlatır; fakat tamamen onlarla ilgilenmez.
11) Anlamı daha anlaşılır hâle getirmek için anadilde çeviriye yer verilir.
12) Sınıfta kullanılan müzik öğrenciye bilinçaltında öğrenmenin kolay ve eğlenceli olduğunu önerir.
Diğer taraftan öğrenci öğrenme olayına katılmaktadır. Bilinç ve bilinçaltı arasında bir birlik
olduğu zaman öğrenme gerçekleşir.
13) Konser dinlerken olduğu gibi pasif bir dinleyici konumundayken psikolojik engelleri aşmak ve
öğrenme potansiyelinden yararlanmak daha kolaydır.
Bu gibi durumlarda bilinç ve bilinçaltı
arasındaki ayrım net değildir. Bu yüzden bu esnada öğrenme en iyi şekilde gerçekleşir.
14) Dramatizasyon ve hayal kurma öğrenmeye karşı oluşturulan engelleri azaltmaya yardımcı olur.
Müzik, resim ve drama bilinçaltına ulaşmada etkili vasıtalardır. Bu sebeple öğretimde bu sanat
dallarının öğretilerinden mümkün olduğunca yaralanılmalıdır.
15) Öğretmen öğrencilere materyal kullanımında veya etkinlikler sırasında yardımcı olmalıdır. Bunun sebebi ise tekrardan kaçınmak ve yeniliğe yer vermektir.
Yenilik, kazanıma yardımcı olur.
16) Müzik ve hareket dil ile ilgili materyali destekler. Öğrenme ortamında müziğe, şarkılara ve oyuna
yer verilmesi öğrencilerin kendilerini çocuklar gibi rahat hissetmelerine yardımcı olur.
Öğrencilerin dikkati öğrenilen formlardan çok dilin kullanımında olur. Bunun sonucunda da
öğrenciler öğrenmenin eğlenceli yanını gördükleri ve öğretmene de güvendikleri için öğrenmeye
karşı daha istekli olacaklardır.
17) Yanlışlara karşı toleranslı olunmalıdır. Önemli olan form değil içeriktir. Öğretmen yapılan yanlışı
anında düzeltmek yerine daha sonra doğrusunu kullanıp öğrencilerin doğru formu kendilerinin
duyması sağlanmalıdır (Larsen-Freeman, 1986: 75-76).
Suggestopedia (Telkin) Yönteminde Öğretmen ve Öğren- cilerin Rolü
Öğretmenin öncelikli hedefi öğrencilerin günlük iletişimde kullanmak için yabancı dil öğrenme
sürecini kolaylaştırmaktır. Bunu yapmak için de öğrencilerin öğrenme ortamına taşıdıkları öğrenmeye
karşı oluşan engelleri ve onların zihinsel güçleri üzerinde durulması gerekmektedir.
Öğretmenin bir diğer amacı öğrencilerin hedef dilde konuşmalarını sağlamak ve bu süreci
hızlandırmaktır. Bunu başarabilmek için öğrencilerin zihinsel güçlerini geliştirmeye çalışır. Öğretmen ilk
olarak öğrencilerinin bariyerlerini kırmak ister,
onları sınıfa getirdikleri problemlerden kurtararak derse
hazırlar. Ayrıca öğretmen bilinçaltı öğretimi kullanır ve bunu farkında olmadan öğrencilere çeşitli
şekillerde öğretmeyi amaçlar
. Öğrencilerin her ortamda her zaman öğrenme içinde olmaları için alt yapı
hazırlar. Suggestopedia yöntemini bir makine kabul edersek öğretmen de bu makinenin motorudur.
Öğretmen bu yöntemde kendine oldukça güvenmelidir ve bu güveni de öğrencilerine yansıtabilmelidir.
Tavır ve davranışlarıyla otoriter olmalıdır. Çünkü öğretmen sınıfta tek otoritedir.Öğrenciler başarılı olabilmek için öğretmene saygı ve güven duymalıdırlar. Çünkü öğrenciler
güvendikleri kişilerden aldıkları ve duydukları bilgilere daha çok güvenirler ve kendilerini güvende
hissederler. Kendilerini güvende hissettikleri zaman doğallıkları artar, çekingenlikleri azalır (Larsen-
Freeman, 1986: 78)
Suggestopedia (Telkin) Yönteminin Yabancı Dil Olarak Türkçe Derslerinde Kullanılması
(Ders Örneği)

Bu yöntemin örneğin Amerika’da Türkçe derslerinde uygulanışı şöyle olabilir: Öğretmen sınıfa
girip öğrencileri Ġngilizce selamlar. Bugün ilginç bir yöntem uygulayacağını belirterek, kendinden emin
bir tavırla “Öğrenmeye çalışmanıza gerek yok; öğrenme doğal olarak kendiliğinden olacak” der,
öğrencilerin geriye yaslanmalarını, derin bir nefes alıp rahatlamalarını fısıldar. Gözlerini kapayarak hayali bir gezinti yapmalarını söyler. Kendisi onların rehberidir. Daha sonra gözler açılır: “Türkçeye hoş
geldiniz”denir. Hepsi takma adlar alıp yeni kişiliklere bürünür.

Öğrencilere üzerinde Türkçe erkek ve kız adları yazılı bir poster gösterilir, Her öğrenci kendisi için
bir ad seçer. Bu yeni adlarla kurmaca bir kişilik ve yaşam öyküsü oluşturmaları istenir. Öğrenciler yeni adlarını taşıyabilmek için birer de meslek seçerler. Öğretmen her öğrenciye takma adıyla hitap eder, yeni 0mesleği ile ilgili bazı sorular sorar, “evet” ya da "hayır" diye yanıtlar alır. Sonra küçük bir tanışma
diyalogu öğretilip öğrencilerin birbirleriyle tanışmaları sağlanır.

Sonraki aşamada öğrencilere Ġngilizce - Türkçe bir diyalog dağıtılır. Kenarda bazı dil bilgisi
açıklamaları da vardır. Öğretmen diyalogu kısmen Türkçe kısmen Ġngilizce kabaca anlatır, sonra okur;
öğrenciler dinler. Öğrencilerin metni bir daha gözden geçirmeleri için yeteri kadar zaman tanınır. Sonra
ara verilir ve rahatlamaları için Mozart’ın bir konçertosu çalınır (alternatif olarak klasik Türk müziği de
dinletilebilir). Bir iki dakika sonra öğretmen müzikle birlikte metni okumaya başlar; sesi müzikle birlikte
alçalıp yükselir. Metni bir daha okur, öğrenciler gözleri kapalı hâlde dinlerler. Metin normal bir sesle
tekrar okunur, Öğretmen bu arada yine dinlendirici bir klasik müzik kaseti koymuştur. Böylece seans
biter. Ders bitiminde öğrencilere ev ödevi verilmez; ama isterlerse diyalogu yatmadan önce ve sabah
kalktıktan sonar birer kez okuyabilirler.

Bu yönteme göre sınıf ortamı ve düzeni de çok farklıdır: Loş bir ışık, müzik ve rahat
sandalyeler. Herkes istediği gibi oturabilir. Öğretmen yabancı dilin çok kolay ve zevkli olduğunu başta belirtir. Böylece öğrenci içindeki korkuyu atar ve zihinsel kapasitesini tam olarak kullanabilir.
<
Ayrıca dil bilgisi anlatılmaz.
Duvarlara asılı posterlerin üzerindeki açıklamaları öğrenci ister istemez görür ve dolaylı olarak öğrenir.
Öğretmen inandırıcı ve yumuşak olmalıdır. Böylece öğrenci öğretmenine güvenir,
saygı duyar, verileni daha iyi kavrar. Zaten bu yöntemin uygulanabilirliğinin temel koşulu öğretmene
güvenmek ve saygı duymaktır. Öğrenciler yeni kişilikler/ adlar alarak çekingenliklerini üzerlerinden
atarlar. Ayrıca diyaloglardaki karakterleri dramatize etmek onların hayal güçlerini artırır.
Güzel sanatlar bilinçaltına daha kolay ulaştığı için şarkı, dans, tiyatro, resim, oyun gibi hem
rahatlatıcı, hem eğlendirici hem de öğretici etkinliklerden mutlaka yararlanılmalıdır.


Bu etkinlikler ilgiyi dil bilgisinden çok dil kullanımına yöneltir.
Diyaloglar akşam yatmadan önce ve sabah kalktıktan sonra okunmalıdır. Çünkü bu anda bilinç ile bilinçaltı arasındaki sınır çok belirsizdir; gizli yeteneklerin ortaya çıkması için en elverişli zamandır. Yanlışlık yapmak önemli değildir; önemli olan dili kullanmaktır.

Öğretmen şu, bu yanlış demeden yapılan yanlışları doğru cümleler kurarak düzeltir. Düzeltmenin
yapılan yanlıştan hemen sonra yapılması şart değildir. Çünkü ikide bir öğrencinin konuşmasını kesip
yanlışını düzeltmek, öğrencide bilmediği ve yeteneksiz olduğu duygusuna sebebiyet verir, onu çekingen yapar; öğrenci kabuğuna çekilir, derse katılmak istemez ve böylece ders amacına ulaşamaz
(Balcı, 1993:

Sonuç
Suggestopedia, kalabalık olmayan sınıflar için ideal olan bir dil öğretim yöntemidir. Stresin ve
kaygının en aza indirgenmesi esastır.
Öğrencilerin kendini özgür hissetmesi çok önemlidir. Bu sayede
hata yapma korkusundan kurtulan öğrencinin farkında bile olmadığı öğrenme potansiyelini keşfetmesi ve verilen bilgiyi uzun süreyle hatırlaması sağlanır. Bu yöntem sayesinde öğrencinin cesaret ve motivasyonu üst seviyelere taşınır.
Lozanov’un suggestopedia (telkin) yöntemi, pek çok ülkede- özellikle Avrupa ülkelerinde-
benimsenmiş ve “hızlı öğrenme”, “çok seviyeli öğrenme” ve “süper öğrenme” gibi isimlerle
uygulanmıştır.
Ayrıca UNESCO (1980) tarafından önerilen bir yöntemdir.
(http://unesdoc.unesco.org/images/0004/000433/043398fo.pdf)
Suggestopedia, dil öğretimi dışında müzik, çocuk gelişimi, psikoloji, bilişsel bilimler, tıp ve
sinirbilim gibi pek çok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır.
Suggestopedia yönteminin dil öğrenenler üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla yapılan
deneysel araştırmalar [Lozanov (1978); Lozanov and Gateva (1988), Larsen and Freeman (1986),
Bancroft (1978), Richards and Rodgers (1992), Adamson (1997), Kemaloğlu (2005) ve Timmerman
(1991)], suggestopedia (telkin) yönteminin öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve eleştirel düşünme
becerilerini geliştirmede etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, Ramires’in (2003) araştırması,
suggestopedianın sözcük öğretiminde çok etkili bir yöntem olduğunu, Rahim’in (2010) araştırması da bu
yöntem sayesinde öğrencilerin öyküleyici metinleri (sözcük, cümle, paragraf ve metin düzeyinde) çok
daha kolay kavradıklarını göstermiştir.
Suggestopedia gibi dil öğretimindeki başarısı bir çok araştırmayla kanıtlanmış çağdaş
yöntemlerin yabancı dil olarak Türkçe derslerinde denenmesi ve uygulanması yabancılara Türkçenin
öğretimi alanında olumlu katkılar sağlayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder