10 Mart 2013 Pazar

kelime kalıpları

In my opinion ----- Bana göre, bence
I don't care ----- Umrumda değil
Anyway ----- Hr neyse
What's up? ------ Ne var ne yok?
What's the matter? ----- Problem ne?
God bless you! ------ Çok yaşa!
I guess ----- Sanırım
I see ------ Anladım, anlıyorum
I think ----- Bence
I mean ----- Yani, demek istediğim
It doesn’t matter ----- Önemli değil, bir önemi yok
I’m back ----- Döndüm, geri geldim
That’s it -----Hepsi bu!

Dont pull my leg ----- Dalga geçme
God forbids it ----- Allah korusun
I would rather ----- Tercih etmek
Wake you up? ----- Uyandırdım mı?
Don't worry ----- Endişelenme
Thanks to me ----- Benim sayemde
In other words ----- Diğer bir ifadeyle
By the way ----- Bu arada

Be right back ----- Hemen geri döneceğim
I'm on my way ----- Yoldayım


It's worth it ----- Ona değer
You deserve it ----- Onu hakediyorsun

We did it : Başardık.  

look after ----- Göz kulak olmak
Look for ----- Aramak
Look forward to ----- Dört gözle beklemek
Would you mind ----- Sakıncası yoksa
Benimde not aldigim cumle kaliplari var, belki yardimi olur.

agree - ayni fikirde olmak
responsibility - sorumluluk - i'm taking your responsiblity
bold - cesur
sure! - tabi ki! kesinlikle!
as - gibi
dormitory - yurt
argiculture - ziraat
rough - kabataslak
also - ayrica, birde
awake - uyanik
ash - kul
arrest - tutuklamak
wasted - bosa gecirmek (zaman) carcur etmek ..
whole - butun, komple
consolation - teselli - I tried to give you consolation
consume - tuketmek
first of all - oncelikle
can you say it again ? - tekrar soyleyebilir misin ?
dare - curret
how dare you ?- bu ne curret ?
how is it going - nasil gidiyor ?
how you doing ? - naber (new york aksani)
how is going your night ? - gecen nasil geciyor
jealous - kiskanmak ..
Like I Said - soyledigim gibi ..
based on a true story - gercek bir hikayeden alintidir
shy - utangac - she was so shy
embarrass - utandim
honestly - durust olmak gerekirse ..
to be honest - durust olmak gerekirse ..
sense of humor - mizah anlayisi - she has a great sense of humor
wolf paw - kurt pencesi - paw - pence
tempting - bastan cikarici, cezbedici
apology - ozur
abandon - terketmek - you can't abandon him
smell - koku smells - kokuyor
*worried - endişeli, kaygili
increase - artış
what are you up to - ne yapmak istiyorsun
compared - karsilastirmak / maybe compared to turkey - belki turkiyeyle karsilastirildiginda
interview - roportaj/gorusme
protect me - koru beni
fragrance - parfum
Justice - adalet
Whisper - fisilti, fisildamak.
probably - muhtemelen - probably not the same guy.
I guess >> sanırım
I see >> 'anladım, anlıyorum' anlamında
I think >> bence
I mean >> yani, demek istediğim
In my opinion >> bana göre, bence
I don't care >> umurumda değil
I don't mind >> farketmez, bana uyar
It doesn� matter >> önemli değil, bir önemi yok
I� back >> döndüm, geri geldim
I got it >> buldum! yaptım! ettim! vs. gibi
That� it >> hepsi bu!
actually >> sahiden, gerçekten, aslında
almost >> hemen hemen, neredeyse / I almost forgot! - neredeyse unutuyordum!
perhaps >> muhtemelen, belki
probably >> muhtemelen
unfortunately >> maalesef, ne yazık ki
fortunately >> neyse ki, neredeyse, iyi ki, Allahtan
also >> -de, -da, ayrıca
certainly >> tabi, elbette
recently >> son günlerde
currently >> şu an

Kolay gelsin.

Degistirme/ekleme :

Simdi baktimda yarisi kelimeymis =) olsun.

Aklima gelen bazi cumle kaliplari daha,

pull yourself together - toparla kendini / kendine gel
keep in touch - baglari koparmayalim seklinde / ayrilirken soylenir
take care - kendine iyi bak
It is up to you - sen bilirsin / sana kalmis
enjoy your meal - afiyet olsun
can you feel it - bunu hissedebiliyor musun ? / hissedebiliyor musun ?
i'm loving it - iste bunu seviyorum (mc donald's kullanir bol bol)

Totally worth it - Buna kesinlikle değdi
What are you talking about - Ne hakkında konuşuyosun
That's why i..... (diye bir cümle devam ediyor örnek olarak : That's why i hate multiplayer game , tarzında bir cümle olabilir. ) Bu yüzden....
Even - Bile,hatta


Don't push yourself so much ! - Kendini fazla zorlama
Fellow - Sınıf arkadaşı (Sınıf arkadaşı olarak "classmate" de olur ama bu daha samimi olarak.)
So,what's the point? - Konu nedir?

Dessert ve desert kelimeleri.

Dessert : Tatlı demek. (telaffuz : disört)
Desert : Çöl. (desırt)

I desire it ! - Bunu arzuladım.

Get out
Get out of here
Get the f*ck out of here

Defol.

-----------------

What is going on here?
What the hell is going on here?
What the f*ck is going on here?


Ne oluyor burda?

----------------

On the earth kalıbı,lanet olası gibi bir şey.Mesela eve gidiyorsunuz hiç tanımadığınız bir adam evde;

Who is this guy on the earth?

-----------------

Even kalıbı,bile demek.Sonrasında isim kullanılır.

Anyone can do that, even Ahmet.

Bunu herkes yapabilir, Ahmet bile.

---------------

Fish kelimesi bir yere yeni gidenlere denir.

-------------

He has got balls.

Cesur demektir.Siz anladınız.

-----------

Keep + doing something.Bir şeyi yapmayı sürdürmek,devam ettirmek.

I keep doing my homework.


Keep it yourself.

Kendine sakla.Kimseye söyleme.

-------------------

My nose is running.

Burnum akıyor.

-------------

Aklıma geldikçe eklerim ben. 



in fact >> aslında
actually >> sahiden, gerçekten, aslında
almost >> hemen hemen, neredeyse
perhaps >> muhtemelen, belki
probably >> muhtemelen
unfortunately >> maalesef, ne yazık ki
fortunately >> neyse ki, neredeyse, iyi ki, Allahtan
also >> -de, -da, ayrıca
certainly >> tabi, elbette
recently >> son günlerde
currently >> şu an


I guess >> sanırım
I see >> 'anladım, anlıyorum' anlamında
I think >> bence
I mean >> yani, demek istediğim
In my opinion >> bana göre, bence
I don't care >> umurumda değil
I don't mind >> farketmez, bana uyar
It doesn� matter >> önemli değil, bir önemi yok
I� back >> döndüm, geri geldim
I got it >> buldum! yaptım! ettim! vs. gibi
That� it >> hepsi bu!
so be it >> iyi öyle olsun/peki öyle olsun gibi anlamlarda kullanılabiliyormuş

Can you imagine? >> düşünebiliyor musun?
any question? >> sorusu olan?
be right there >> hemen geliyorum

Here we go >> gidiyoruz, başlıyoruz
Here we are, here i am >> işte geldik-geldim, burdayım!
Time to go-brekfast�>> gitme vakti, kahvaltı vakti�
Check it out >> izleyelim, bakalım
Take a look >> izleyelim, bakalım, görelim anlamında gene
as soon as possible >> en kısa zamanda, mümkün olduğu kadar çabuk, ilk fırsatta

Time� up >> süre bitti!
give up >> pes etmek

Hey there? >> orda mısın?
Shame on you >> utanmalısın, utan!

anyway �whatever >> her neyse
never mind >> unut gitsin, boşver
by the way --> bu arada (yazışmalarda, internette vs 'btw' diye de yazılabilir)
my way >> benim yönüm-tarzım (i do it my way mesela, istediğim şekilde yaparım,tarzımla yaparım-(Teşekkürler ''ÇekilinBenTercümanım'')
no way! >> olamaz!
get out my way >> çekilin yolumdan!
here near >> orda burda

Excuse Me ? >> bakar mısınız?, pardon, izninizle

done? >> bitti mi, yaptin mi anlamında
right? >> 'öyle değil mi?, değil mi?'

Not at all , No worries , Thats Ok , Thats Alright , No Problem,You're welcome >> birşey değil

what's up? >> ne var ne yok?, durum nedir? (Cevap olarak o andaki durumunu söyleyebilirsin. "Just hanging out" gibi mesela. ya da "nothing" "not much" kalıpları kullanılır - Teşekkürler ''ThoRiuM'')
what� the matter? >> sorun ne?, problem ne?
what� going on? >> neler oluyor?
How is it going? >> nasıl gidiyor?
How are you doing? >> nasılsın? nasıl gidiyor? gibi
What are you doing --> napıyorsun? naber? anlamlarında gene
What are you talking about? >> Sen neden bahsediyorsun? (Neden söz ediyorsun, ne diyorsun sen?)
What do you mean? >> Ne demek istiyorsun? - Neyi kastediyorsun?

Are you kidding me? >> Benimle dalga mı geçiyorsun?

i am doing good >> iyi gidiyor
Pretty good >> cok güzel anlaminda

there is no option-other way >> başka seçenek yok-başka yolu yok!
no option! >> seçenek yok!

take it easy >> Ağır ol,sakin ol
Cooldown �calmdown >> sakin ol!
be cool >> sakin ol
be smart >> akıllı ol
good for you >> aferin
do something >> birşeyler yap
give me a favor >> bana bir iyilik yap
dont get me wrong >> yanlış anlama

good appetite, bon appetite >> afiyet olsun
get well soon >> geçmiş olsun
god bless you >> çok yaşa
and the same to you >> sen de gör!
Have a heart! >> insaf be!

It's me 'xXx' >> 'Benim 'xXx' kapıdan girdin, kimsin diye soruldu vs gibi durumlarda

forgive me --> beni affet, bağışla

that`s none of your business >> bu seni ilgilendirmez!
What is it to you? ==> Sana ne ??
What is it to me? ==> Bana ne?

In other words >> başka bir deyişle

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Get out
Get out of here
Get the f*ck out of here >> Defol.

What is going on here?
What the hell is going on here?
What the f*ck is going on here? >> Ne oluyor burda?

On the earth kalıbı,lanet olası gibi bir şey.Mesela eve gidiyorsunuz hiç tanımadığınız bir adam evde;
>> Who is this guy on the earth?

Even kalıbı,bile demek.Sonrasında isim kullanılır.
Anyone can do that, even Ahmet. >> Bunu herkes yapabilir, Ahmet bile.

Keep + doing something.Bir şeyi yapmayı sürdürmek,devam ettirmek.
I keep doing my homework.
Keep it yourself >> Kendine sakla.Kimseye söyleme.

My nose is running >> Burnum akıyor. (Teşekkürler NuterX)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
bloody hell! -------Hadi ordan! (İngilizler kullanıyor)

keep it change-------Üstü kalsın

how nice can that be �gt; ne kadar iyi olabilir ki !?

keep your promise! �gt; sozunu tut!
forgive me �gt; affet
dont fool around �gt; oynama (argoda el-kol sakalasmasi esnasinda soylenendir)
dont under-estimate me! �gt; beni kucumseme!
take responsibility �gt; sorumluluk al !
get well soon �gt; geçmiş olsun
ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? �gt;
���an you understand what i mean?
���o u understand What im explaining to you?
���ngiltere ing.o u understand what i� explaining to you?
���merikan ing. do you know what i ** mean?
...........Do you understand what i am talking abouth?
you should defend me �gt; beni savunmalisin
dont take sides �gt; tarafff tutma!
hows your studies �gt; derslerin nasil
can you be open with me �gt; benimle acik ol
i wana be open with you �gt; seninle acik konusmak istiyorum
dont need to say much �gt; fazla soze ne gerek!
im bored of this conversation �gt; bu konudan sıkıldım
im boared of this place �gt; bu mekandan sıkıldım
thats the last place to go to �gt; o gidilecek en son yer
im here to doss �gt; gezmeye geldim buraya
pay attention to what i ** saying �gt; söylediklerimi dikkate al
theres some facts i need to explain �gt; anlatmam gereken gercekler var
take some time off �gt; biraz dinlenmelisin
take a break �gt; ara ver
your going over your limits �gt; sınırlarını asıyorsun!
watch your boundaries �gt; haddini bil!
i ** stressed out there days �gt; bu aralar gerginim
ive been stressed lately �gt; son zamanlarda gerginim
thanks to me �gt; benim sayemde
it has to be like this �gt; boyle olmasi gerekiyorr (Teşekkürler rzorone)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

what have you been up to ? == ne haltlar karistiriyorsun
shouldn't you be at work ? === iste olman gerekmez mi
you been keeping busy ? ==== yogunmuydun
Haven't we met before ? === daha once tanismamismiydik (tipik kizlara solenen yalan :)
couldn't be better === bundan iyi olamam
keeping my self busy === ugrasiyoruz iste
been up to no good === bir derdim yok
same as usual === herzamanki gibi
so-so === soyle boyle
let's go for a drink === hadi bisiler icelim
I'm snowed under === isim basimdan askin
have you met ? tanistiniz mi (sonuna isimde atabilirsiniz have you met mustafa gibi)
how you doing === nasil gidiyor
how you been === nasilsin
nice meeting you === tanistigimiza sevindim
what a pleasure to meet you === sizinle tanismak buyuk zevk
I'm glad to meet you === tanistigimiza memnun oldum
I have heard so much about you === sizin hakkinizda cok sey duydum
I'm sorry what was your name again ? === pardon ,isminiz neydi ( ismini yaklayamadinizda yada tekrar sorma ihtiyacinda )
how's with you === naber
can I call you back ? something has come up ? ben seni sona arayabilirmiyim . simdi bi sism ciktida
I won't keep you any longer === seni daha fazla tutmayayim
ready to roll ? === tuyelim mi
let's blow this pop stand === bu b*tan yerden gidelim
let's hit to road === yola koyulalim
I'll see you real soon === yakinda gorusuruk
catch you later === yakinda gorusuruz
let's get together soon === bi ara goruselim
see you then ==== soan gorusuruz
see you soon === yakinda gorusmek uzere
It's been a real pleasure === tanismaktan zevk duydum
(it was ) nice to see you === sizi gordugume sevindim good to see you dersenis ; sizi gordugum iyi oldu olur
retreat == kacalim
let's keep in touch === baglantimizi koparmayalim
I'll be in touch === ararim seni
sure == tabi ... mesela biri gecebilirmiyim yada su sandalyeyi alammi dediginde kisaca sure diyebiliriz
right on == cok dogru
i agree == ayni fikirdeyim
well said === aynen oyle
that's for sure === bu kesin
I have no problem with that === buna bi diyecegim yok herhangi bi problemim yok
it's good enough == yeterince iyi
it'll do == ise yarar
i like it == hosuma gitti
i love it == bayildim
i think it's great === bence harika
it couldn't be better yada never been better === daha iyisi olamaz
that's just what i needed === tam istegim yada ihtiyacim olan sey
i dig it == caktim olayi
i see what you meen === ne demek istedigini anladim
i know what you meen === ne demek istedigin biliyorum
i got you yada gotcha === anladim
i got it === anladim
get it yada do you get it == anladin mi
do you see what i meen === nedemek istedigimi anliyormusun
are you with me on this == bu konuda hemfikirmiyiz
not a chance === imkani yok
no way == dunyada olmaz yada olamaz
you missed the boat === meseleyi anlayamiyorsun
you are wrong == yaniliyorsun
that's not true == bu dogru degil
you'r dead wrong === tamamen yaniliyorsun
baloney === palavra
bullshit == sacmalik
that's load of crap === sacmaligin daniskasi
that's a big fat lie === bu koca bi yalan
that's out of the question === bu soz konusu olamaz
that's insane === bu cok sacma
it stinks yada it sucks yada it awful == berbat
i don't care for it == o beni acmadi
it's not my style == benim tarzim degil
i can't stand it === ona tahammul edemiyorum
it's not for me === bana gore degil
not a chance === imkani yok
you're out of luck === hic sansin yok
save your breath === bosuna nefes tuketme
over my dead body == cesedimi cignemen lazim :)
you don't have a leg to stand on === desteksiz atiyosun
you're way of base === mevzuya uzaksin
listen up yada here=== beni dinle
hear me out === lafimi sonuna kadar dinle manasinda
now hear this === iyice dinle kulaklarini acta dinle gibi
do i have your hear === beni dinliyormusun
look at this yada take a look at this === buna bak
I'm talking to you === sana soluyom
that's a sight for sore eyes === bakmaya doyum olmaz :)
did you heard what happened === olanlari duydun mu
guess what i just found out === bil bakalim ne ogrendim
you got a minute === bi dakkan var mi
can we talk === konusabilirmiyiz
make no bones about it === mirin kirin etme
here's the bottom line === demem o ki ...
what's your point === soylemek istedigin ne
what's the point === mevzu ne
read my lips === agzimdan cikani dinle
lay it on the line === acik acik soyle
cut the crap === kes sacmalamayi
stop beating around the bush === lafi dolandirip durma
so it would seem === oyle gorunuyor
as I've said === soledigim gibi ...
their bosom buddies == can ciger kuzu sarmasi
we're pretty tight === baya yakiniz
care if i join you === size katilmamda sakinca var mi
care to join us ? === bize katilmak istermisin
could i buy you a drink === size bi icki alabilirmiyim
could i have the next dance === sonraki dansi bana lutfedermisiniz
don't i know you from somewhere === sizi bi yerden taniyomuyum :)
let's get out of here == hadi burdan defolup gidelim
i'm standing behind you == senin arkandayim
you can count on me === bana guvenebilirsin
i'm here if you need me === bana ihtiyacin olursa burdayim
give it your best === elinden geleni yap
hang in there === dayan cesaretini yitirme
stick it out === sonuna kadar dayan
give it shot === bi dene
keep at it === israrla devam et
go on yada get going yada get moving == devam et
knock your self out === disini tirnagina tak
are you just going to sit there === orda oylece oturacan mi
is that it === bu kadar mi
that won't do it === bu ise yaramaz
just a minute === bi dakika
hold your horses == bekle biraz
every thing will come together === hersey yoluna girecek
there's time for everything == herseyin bir zamni vardir
take one day at a time === takma kafana
take good care of it == ona iyi bak
keep an eye on it === ona gozun gibi bak
now you've done it === simdi ayvayi yedin
slow down === yavas ol
be calm yada calm down yada calm yourself simmer down ==== sakinles
is he nuts == delimi ne
what's your deal === sorunun ney
have you lost your mind === kafayimi yedin
what's with you === neyin var
i don't get it === anlamadim
would lie to you === sana yalan solermiyim
let me myself clear === musade et derdimi bi anlatayim
allow me to clarify === musade etde aciklayim
you'r taking out of kontext === lafi baska yere goturuyosun
it's for sure === kesin
it's a sure thing === kesin
it's a clear as day === gun gibi ortada
any fool can see it == anlamamak icin gerzek olmak lazim
it's as good as done === oldu bitti
you can't fool me === beni kandiraman
that's the way it goes === hayat boyle
every cloud has a silver lining === her iste bi hayir vardir
by the way ... === bu arada ....
if you ask me ... === bana sorarsaniz ....
what was that === ne dedin anlamindandir
please write it out === yazarmisiniz lutfen
be my guest === elbette ,buyrun
sorry to be a bother === rahatsiz ettigim icin ozur dilerim
same to you === sanada
likewise=== bende , aynen
be there in a minute === bi dakka sona orda olurum
could i be excused === beni mazur gorurmusunuz
i didn't mean it that way === oyle olsun istemedim
i didn't mean it === onu kasdetmedim
i take the blame === suc benim
that's all right yada that's okay yada it's okey === onemli degil
dont worry about it === merak etme
smart-ass === ukala
watch it == dikkat et
watch yourself === gergin ortamda ayagini denk al anlaminda
as if i care yada like i care === sanki umrumda
i overslept === uyuya kalmisim
farewell === elveda

off yoruldum sira sizde :) (Teşekkürlerx2 Rainbow6)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Make yourself at home ---> Kendini evinde gibi hisset, rahatına bak
Be my guest ---> Keyfine bak demektir. Örneğin birisi "sandalyeye oturabilir miyim?" diye sorduğunca cevap olarak kullanılabilir. (Teşekkürler Fearless)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I don't give a f*ck:Beni hiç ilgilendirmiyor.

I don't give a flying f*ck:Beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor.(Burda flying hiç katsayısını yükseltiyor)

Correct me if i'm wrong:Yanlışsam beni düzeltin.

Consider it done:Olmuş bil.

Fire away:Soru sormak

Are you high?:Kafan mı iyi? (Teşekkürler hammerdown)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
I can't be arsed... (to work, to go vs)
"Uğraşamam" gibi bir manası var. İngilizler falan kullanıyor genelde sanırsam.

Scooch over
Kenara kay... Koltukta oturan birine söylüyorsunuz mesela kenara kayıp yer açması için

Bir iki cesaret ve "ball" ilişkisi.. :D
Balls of steel (yine cesur manasında... he's got balls of steel. )
He's got a pair. (Cesur manasında)

Balls! (Dammit! Goddamn! vs benzeri )

dragging one's feet (bir şeyi erteleyip durmak, oyalanmak.... "stop dragging your feet" )

pulling one's leg (kafa bulmak, kandırmak ... "Are you pulling my leg?" ) (Teşekkürler Draugnar)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

talk to my hand. ..............umrumda degilsin ilgilnmiyorum bir diger anlami shut up
safe and sound...............sag salim ulasmak
are you out of your f%#^]n mind?........ aklinimi kacirdin
irish twins.....1 sene aralikla dogan kardeslere deniyor:)
egg alert.......biri pirtladiktan sonra soylemesi erken uyari
deja boo.....ayni hallowen kostumunu her sene giymek
mac envy.......mac kullanicilarini kiskanma

"I just upgraded to Vista."
"I got a mac."
"BITCH!"
"That's a case of mac envy if I ever saw it."

no drama......hersey yolunda
food baby.....cok yediginizde gobek siser siskinligie deniyor
no hair of my balls.......butun enkaza ragmen iyimser olmak;)
cheappuccino.......dandik kahveye verdikleri isim bizde pki 3+1 ler gibi
cubicle coma..... sabah kotu kalktiniz fakat yogun bir gununuz var birden enerji gelir bu duruma deniyor.
ex with benefits....ayrilmis ciftlerin fiziksel birlesmesi
gay buffer....otobuste parkta hemcinsinizin yanina oturuken bir bosluk birakiriz o araligi verilen isim
shut up and keep talking!.......bir olayi anlatirken gereksiz detaylar veriliyorsa bu cumle soylenir.birak onuda ne oldu onu anlat gibi

sugar honey iced tea!

sugar....S
honey....H
iced.......I
tea........T

bunlar pek kullanilmaz tabi ama dikkatimi cekenler (Bunlar cidden çok uç kullanımlar ama eline sağlık tabi ki :) ''Teşekkürler rooftop'')

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

looking for --> aramak, göz gezdirmek, araştırmak. Cümlede: I'm looking for a job - İş arıyorum. Yani örneğin iş arıyorum derken I'm searching a job değil, I'm looking for a job şeklinde tercih edilir. Veya I'm looking for an action movie. DVD mağazasına giren birinin "bir aksiyon filmi arıyorum" demesi gibi.

Bir de şöyle bir örnek vereyim ki gerçekten yararı olacağına inanıyorum:

Örneğin: I'm looking for an action movie which has a horror theme at the same time.

Aynı zamanda korku içeriğine de sahip olan bir aksiyon filmi arıyorum.

Burada dikkat çekmek istediğim nokta "which" idir. Normalde Which ingilizcede "hangi" demektir. Fakat böyle cümlelerde which cümleyi birbirine bağlar. Eğer bahsettiğiniz şey bir nesne değil de kişiyse which değil who kullanırsınız.

Örneğin: I'm looking for someone who is too lazy. I've heard that he is working with you.

"Oldukça tembel olan birini arıyorum (yani buralarda olduğunu biliyor o tembel birinin, "şu tembel olan adam var ya hani, onu arıyorum" der gibi diyor). Seninle çalıştığını duydum."

Burada Who'dan önce gelen kelimeleri silelim. Sonuç Who is too lazy? şeklinde "Kim oldukça tembel?" şeklinde soru cümlesine dönüyor. Ama tüm cümleyi ele alınca yukarıdaki anlam çıkar.

Bu arada yeri gelmişken şunu da belirteyim, cümledeki I've heard that he is working with you bölümünde de who ile which'in görevine benzer görevde olan "that" vardır. Örneğin That he is working with you desek anlamsız bir cümle çıkar değil mi? Ama I've heard that şeklinde başlarsak eğer (veya başka bir fiil), ardından gelecek olan eyleme "-uğunu, -ığını, -üğünü" vs. gibi anlamlar ekler o that kelimesi. (bkz. "seninle çalış-"tığını" duydum)

Umarım düzgün anlatabilmişimdir. ( Teşekkürler Dante)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

fimlerde genelde duyabileceğimiz kalıpları anlamını bilmeyen arkadaşlar için buraya taşıman, onlar için yararlı olacaktır.

"What's up ?" konusuna takılmış insanlar 1. sayfada ve 4. sayfada dişe dokunur bir bilgi yok, kendi birikimimle biraz bilgi vereyim dedim.

"What's up?" aslında genelde cevap isteyen bir soru değildir. Mesela yolda yürürken bir arkadaşınız size "heey,what's up?" diyebilir. "hey buddy, how are you doing?" ya da "hey, how are you?" şeklinde cevap verebileceğiniz gibi, "not much." kalıbını kullansanızda yanlış olmaz. kafanıza göre "good,cloudy" falan da diyebilirsiniz. hatta yok ben espri yapcam derseniz "nothing's up" ya da "everything's down" da diyebilirsiniz. ama dediğim gibi "what's up" sorusu genelde konuşma başlatıcı bir sorudur, cevap verseniz de olur, vermesenizde.

Not: "what's up" ın ayrıca "ne oldu?" anlamı da vardır. örneğin; bir arkadaşınızla yürüyorsunuz, bir anda ayağınızı taşa vurdunuz ve hemen kenara çöktünüz, "ouch" falan dediniz işte, oda size "what's up ?" diyebilir.

konuşma dilinde wazzup ya da what up(whaddap) şeklinde okunabilir.

Hatta şu an amerikalı bir arkadaşımla konuşmamın bir kısmı;

...
- I wanna ask something
- yeah, what's up?
....

şeklinde kullanımına da ilk kez rastladım.(Teşekkürler SieGeRRR)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------



gül güle kullan,hayırlı olsun --> "Birbirine çok yakın kalıplar, bu yüzden söyle diyebiliriz İngilizce olarak, yeni Araba alan bir kişiye (örnek olarak); Güle güle kullan veya hayırlı olsun anlamında, Congratulations./May it go well."



banane --> bunun icin tavsiye So What (ayni karisilikta olmasada "ne var yane" anlaminda kullanilir. veya "Its nothing to do with me" It`s not my business, it`s not my problem veya I`m not interested (ilgilenmiyorum)...


whats chrome? =wassup? =whats new? --> naber
whats *****in'?=whats cranking?=What are you up to? --> naber la napıyon?
x = whats up (n'ber)
y= so so (soyle boyle, ehh iste) veya not so good, not so bad (ne iyi ne kotu)

chillin' --> rahat modda takılmak
ör:
A:yo mayne whass *****in?
B:Just chillin

...var mi? --> Is there a restaurant here? veya Do you have a lighter?

...istermisin? --> Do you want to drink a tea? (Cay icmek istermisin?)Would you like to drink a tea? ( Cay icmek istermiydiniz?)

...alabilirmiyim? --> Can I have this paper? (Bu kagidi alabilirmiyim?) veya May I have this paper? ( Ayni sekilde, fakat burada izin isteniyor May kullanildigi icin).


fuc.in cold --> hava çok soğuk olduğu zamanki verilen tepki

evim evim güzel evim > home, sweet home

-den dolayı,yüzünden -->due to/becouse of
.....due to:cansız bir nesne yüzünden->the school has been closed due to an outbreak of cholera(kolera salgını yüzünden okul kapandı)
.....becouse of:canlı varlıklar/eylemler yüzünden->we have missed the bus becouse of you!(senin yüzünden otobüsü kaçırdık!)
Bana şans dile-->"wish me luck" ya da "keep your fingers crossed"


hım,bi bakalim --> let me have a look ( misal size gosterilmek istenen birsey var (elbise, canta vs gibi ornekler olabilir).. bu kalip kullanilabilir.)

ne kadar surer? -->
..............how long will it take? ( misal bir araba tekeri degistiren birine sorulan kaliptir.ornekler cogaltilabilir, ders calisana, bulasik yikayana, yemek yapana sorulabilir.)

..............how long will you be? (misal, eve gelmekte olan bir sahisa sorulur. gelmen ne kadar surer anlaminda gibi... "how long are you gonna be" kalibida ayni anlami icerebilir...)
Dont make me hit you/beat you/kill you.--> Kendini bana öldürtme, dövdürtme!

He is a nerd --> Derslere cok calisan,inek

this is bullshit! - bu sacmalik

let me say something --> birsey diyecem

tell the truth --> dogruyu soyle!

you hear that --> duydun mu?

how nice can that be --> ne kadar iyi olabilir ki !?

keep your promise! --> sozunu tut!

dont fool around --> oyalanma manasına geliyor (gereksiz işlerle ugraşip boşa vakit harcayana soylenir) Düzeltildi (Teşekkürler Hatta)

dont under-estimate me! --> beni kucumseme!

take responsibility --> sorumluluk al !

ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? -->
...............Can you understand what i mean?
...............Do u understand What im explaining to you?
...............ingiltere ing.o u understand what i'm explaining to you?
...............amerikan ing.:do you know what i am mean?

dont be so bad --> bu kadar kotu olma

i have nobody --> kimsem yok

i said, give me that --> ver onu bana dedim!

can i get off, please --> inebilirmiyim lutfen (halk otobusunde iken kullanilir

can you tell me when to get off ? (nerede inecegimi soylermisiniz) ineceginiz duragi
bilmediginizde otobusteki birinden bu sekilde yardim alabilirsiniz)
daha akilda kalan bir kalip isterseniz kisaca
where do i get off da diye bilirsiniz.

you should defend me - beni savunmalisin

dont take sides - tarafff tutma!

hows your studies - derslerin nasil
can you be open with me - benimle acik ol

i wanna be open with you - seninle acik konusmak istiyorum

dont need to say much - fazla soze ne gerek!

im bored of this conversation - bu konudan sıkıldım

im bored of this place - bu mekandan sıkıldım

thats the last place to go to - o gidilecek en son yer

im here to doss - gezmeye geldim buraya

pay attention to what i am saying - söylediklerimi dikkate al

theres some facts i need to explain - anlatmam gereken gercekler var

take some time off - biraz dinlenmelisin

take a break - ara ver

your going over your limits - sınırlarını asıyorsun!

watch your boundaries - haddini bil!

i am stressed out these days - bu aralar gerginim

i�e been stressed lately - son zamanlarda gerginim

thanks to me - benim sayemde

it has to be like this - boyle olmasi gerekiyorr

To get rid of - Basindan savmak veya kurtulmak

To rip off - Kaziklamak, araklamak , yurutmek

i just cant get you out of my head >> seni aklımdan cıkaramıyorum

You are more than welcome >> Başımın üstünde yerin var.

you dont mean nothing at all to me.... benim için birsey ifade etmiyorsun..


Bazı deyim ve atasözleri (Teşekkürler jackosman)
....................................................................................

You can not teach an old dog new tricks. 

Eski köpeğe yeni numaralar öğretemezsin. [YANLIŞ] 

Ağaç yaşken eğilir. [DOĞRU] 

...................................................................................

Time is money. 

Zaman paradır. [YANLIŞ] 

Vakit nakittir. [DOĞRU] 

...................................................................................

Between the devil and deep sea. 

Şeytan ile derin deniz arasında. [YANLIŞ] 

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. [DOĞRU] 

...................................................................................

It is never too late to mend. 

Onarmak için asla geç değildir. [YANLIŞ] 

Zararın neresinden dönersen kârdır. [DOĞRU] 

...................................................................................

Two heads are better than one. 

İki tane kafa bir taneden iyidir. [YANLIŞ] 

Akıl akıldan üstündür. [DOĞRU] 

...................................................................................

Many hands make light works. 

Birçok el, ışığı yakar. [YANLIŞ] 

Bir elin nesi var, iki elin sesi var. [DOĞRU] 

...................................................................................

Where there is life there is hope. 

Hayatın olduğu yerde umut vardır. [YANLIŞ] 

Çıkmadık candan ümit kesilmez. [DOĞRU] 

...................................................................................

Once thief, always a thief. 

Bir defa hırsız olursa, her zaman hırsızdır. [YANLIŞ] 

Alışmış kudurmuştan beterdir. [DOĞRU] 

...................................................................................

Walls have ears. 

Duvarların kulağı vardır. [YANLIŞ] 

Yerin kulağı var. [DOĞRU] 

...................................................................................

As you make your bed, so you lie on it. 

Madem yatağını yaptın, şimdi üzerine yat. [YANLIŞ] 

Kendi düşen ağlamaz. [DOĞRU] 

...................................................................................

The apples on the other side of the wall are the sweetest. 

Duvarın diğer tarafındaki elmalar daha tatlıdır. [YANLIŞ] 

Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. [DOĞRU] 

...................................................................................

A burnt child dreads the fire. 

Yanmış çocuk ateşten korkar. [YANLIŞ] 

Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer. [DOĞRU] 

...................................................................................

All his geese are swans. 

Onun bütün kazları kuğudur. [YANLIŞ] 

Kuzguna yavrusu şahin görünür. [DOĞRU] 

...................................................................................

Give a dog a bad name and hang him. 

Bir köpeğe kötü isim tak ve onu idam et. [YANLIŞ] 

Adamın adı çıkacağına canı çıksın. [DOĞRU] 

...................................................................................

Cleanliness is next to godliness. 

Temizlik dindarlığın yanındadır. [YANLIŞ] 

Temizlik imandan gelir. [DOĞRU] 

...................................................................................

All truth is not always to be told. 

Bütün gerçekler her zaman söylendiği gibi değildir. [YANLIŞ] 

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. [DOĞRU]


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Dökümanlar

İngilizce Öğrenme Kılavuzu : Faydalı olabilir, bi göz gezdirmenizde yarar var. 315 kb zaten
http://www.gezginler.net/modules/mydownloads/singlefile.php?download=ingilizce-ogrenme-kilavuzu&lid=2371

Eğitimofis'in hazırlamış olduğu Türkçe anlatım ingilizce eğitim seti, linkler sağlam hala
http://www.kullan.net/program_indir/6000-goruntulu-ingilizce-egitim-seti-turkce-anlatim.html

Sözlük olarak Redhouse 3'ü öneririm kesinlikle. Yaklaşık olarak boyutu 700 mb. İnternette kolay bi araştırmayla bulabilirsiniz. Yeni sürümü çıkmış sanırım 3.1, kullanmadığım için birşey söyleyemiyorum şu an.

Program olarak Tell Me More eğitim setini önerebilirim. Siz arayıp bulun onu burdan paylaşmayalım + Olarak piyasada Daylight, Rosetta Stone gibi başka setler de var. Hepsine göz gezdirin, hangisi hoşunuza giderse onu kullanın. Ama okuduğum kadarıyla Tell Me More daha çok tavsiye ediliyor, bilginize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder